René Noël Théophile Girard (25 Aralık 1923, Avignon - 4 Kasım 2015, Stanford), Fransız edebiyat kuramcısı, tarihçi, antropolog ve felsefeci. "Mimetik arzu" kuramı olarak bilinen ve insan kültür ve şiddet arasındaki ilişkiyi açıklamaya çalışan özgün bir yaklaşım geliştirmiştir. Girard, 20. yüzyılın en etkili düşünürlerinden biri olarak kabul edilir.
Girard, 25 Aralık 1923'te Fransa'nın Avignon şehrinde doğdu. École des Chartes'ta ortaçağ tarihi okudu ve 1947'de arşivci-paleograf olarak mezun oldu. 1947'de Amerika Birleşik Devletleri'ne gitti ve Indiana Üniversitesi'nde doktora yaptı. Daha sonra Duke Üniversitesi ve Johns Hopkins Üniversitesi'nde ders verdi. 1981'den 1995'e kadar Stanford Üniversitesi'nde Fransız dili, edebiyatı ve uygarlığı profesörü olarak görev yaptı. 4 Kasım 2015'te Stanford'da hayatını kaybetti.
Girard'ın en önemli katkısı, mimetik arzu (veya taklitçi arzu) kuramıdır. Bu kuramın temel fikri şudur: İnsanlar, nesnel değeri olan şeyleri değil, diğer insanların arzuladığı şeyleri arzularlar. Yani, arzularımız kendiliğinden değil, başkalarının arzularını taklit ederek oluşur. Girard'a göre, bir model (veya aracı) arzuladığı için biz de bir şeyi arzularız. Bu model, bizimle nesne arasında bir aracı görevi görür.
Mimetik arzu, sadece tüketim malları gibi basit şeylerle sınırlı değildir. Aşk, güç, prestij gibi daha soyut kavramlar da mimetik arzu tarafından şekillendirilebilir.
Girard, mimetik arzunun şiddet ve rekabet yaratabileceğini öne sürer. İki kişi aynı şeyi arzularsa, aralarında bir rekabet başlar. Bu rekabet zamanla şiddete dönüşebilir. Girard, insan toplumlarının tarihindeki birçok çatışmanın ve savaşın temelinde mimetik arzunun yattığına inanır.
Mimetik arzu ve şiddet sarmalının önüne geçmek için toplumlar, günah keçisi mekanizması adı verilen bir yöntem geliştirmişlerdir. Bu mekanizma, toplumdaki gerginlikleri ve şiddeti tek bir kişi veya gruba yükleyerek, onları suçlu ilan etmek ve cezalandırmak yoluyla toplumsal birliği yeniden sağlamayı amaçlar. Girard'a göre, tarihteki birçok zulüm ve katliamın temelinde bu mekanizma yatar.
Girard, din ve özellikle Hristiyanlık üzerine de önemli çalışmalar yapmıştır. Ona göre, Hristiyanlık, diğer dinlerden farklı olarak, günah keçisi mekanizmasını deşifre eder ve kurbanın masumiyetini ortaya çıkarır. İsa'nın çarmıha gerilmesi, günah keçisi mekanizmasının en tipik örneğidir. Ancak Hristiyanlık, bu mekanizmayı tersine çevirerek, kurbanın masumiyetini ve toplumun suçunu ortaya koyar.
Girard'ın kuramı, edebiyat, sosyoloji, teoloji ve felsefe gibi birçok alanda etkili olmuştur. Özellikle, edebiyat eleştirisi alanında önemli bir yere sahiptir.
Ancak, Girard'ın kuramı bazı eleştirilere de maruz kalmıştır. Eleştirmenler, kuramın fazla indirgemeci olduğunu, insan davranışını tek bir faktöre (mimetik arzu) indirgediğini ve deneysel kanıtlarla yeterince desteklenmediğini savunmuşlardır. Bazı eleştirmenler ise Girard'ın Hristiyanlık yorumunu eleştirerek, onun Hristiyanlığa fazla ayrıcalıklı bir konum verdiğini iddia etmişlerdir.
René Girard, 20. yüzyılın en önemli düşünürlerinden biridir. Mimetik arzu kuramı, insan davranışını ve toplumların işleyişini anlamak için özgün ve kışkırtıcı bir çerçeve sunar. Girard'ın çalışmaları, günümüzde de tartışılmaya ve geliştirilmeye devam etmektedir. Onun düşünceleri, şiddet, din ve kültür arasındaki karmaşık ilişkileri anlamak için değerli bir araç sunmaktadır.